PaaS (Platform as a Service) ve IaaS (Infrastructure as a Service) üzerinde geliştirme süreçleri, bir yazılımın nasıl inşa edileceği, çalıştırılacağı ve yönetileceği konusunda iki farklı yaklaşımdır. Her ikisi de bulut hizmetlerinin alt kategorileridir, ancak yazılım geliştiricilere sundukları imkânlar ve kontrol seviyesi bakımından oldukça farklıdır. Şimdi her iki modeli de detaylı şekilde inceleyelim ve aralarındaki farkları daha anlaşılır hale getirmek için bazı benzetmeler yapalım.
IaaS (Infrastructure as a Service) – Altyapı Hizmeti Olarak Sunulan Platform
IaaS, temel olarak fiziksel donanımı sanal hale getirip kullanıcıların kullanımına sunar. Bu, sunucular, depolama birimleri, ağ yapıları gibi altyapı bileşenlerinin bir bulut sağlayıcısı tarafından yönetildiği, ancak kullanıcıya tam kontrol verdiği bir hizmet modelidir. Bunu bir bina inşa etmek gibi düşünebilirsiniz:
- Benzetme: IaaS, bir restoran açmak için arsa kiralamak ve üzerine bina inşa etmek gibidir. Bulut sağlayıcısı size boş bir arazi (sanal sunucular, depolama alanı) sağlar. Bu arazide dilediğiniz gibi restoran inşa edebilir (işletim sistemi kurabilir, uygulamaları dağıtabilir) ve bu binanın her şeyini kendiniz yönetirsiniz (ağ ayarları, güvenlik, bakım).
- Özellikler: Sunuculara erişim sağlarsınız ve istediğiniz işletim sistemini, güvenlik yazılımlarını, veri tabanlarını ve uygulamaları kurabilirsiniz. Ancak tüm bu bileşenlerin yönetimi, bakımı ve ölçeklendirilmesi sizin sorumluluğunuzdadır.
- Avantajlar: Çok fazla kontrol sağlar. İşletim sistemi seviyesinde kontrol sahibi olursunuz ve özelleştirme imkânı çok geniştir.
- Dezavantajlar: Kendi altyapınızı yönetmek ve güncellemelerini sağlamak için daha fazla teknik bilgi gerektirir. Ayrıca, her şey sizin sorumluluğunuzda olduğu için bakım ve operasyonel yük de daha fazladır.
IaaS Geliştirme Süreci:
- Sunucu Kurulumu: Öncelikle bir sanal makine kurulur ve işletim sistemi seçilir (örneğin, Linux ya da Windows).
- Ağ Ayarları: Sanal makinenin dış dünya ile nasıl etkileşim kuracağına dair ağ ayarları yapılır. Güvenlik duvarları, yönlendirmeler ve IP adreslemeleri ayarlanır.
- Uygulama Dağıtımı: Kendi yazılımınız veya servisleriniz, sanal makine üzerine kurulur ve yönetilir. Burada uygulama sunucuları, veri tabanları ve diğer altyapı bileşenleri el ile konfigüre edilir.
- Bakım ve Yedekleme: Sunucuların güncellemeleri, güvenlik yamaları ve yedeklemeleri kullanıcı tarafından yönetilir.
PaaS (Platform as a Service) – Platform Hizmeti Olarak Sunulan Platform
PaaS ise yazılım geliştirme için bir platform sağlar ve altyapının büyük kısmını bulut sağlayıcısı yönetir. Yazılım geliştiricileri doğrudan uygulamalarını geliştirmeye ve dağıtmaya odaklanabilir, çünkü altyapı, veri tabanı yönetimi, ağ ayarları gibi konular otomatik olarak yönetilir. Bunu hazır mutfağı olan bir restoran işletmek gibi düşünebilirsiniz:
- Benzetme: PaaS, size mutfağı ve tüm ekipmanları hazır bir restoran kiralamak gibidir. Mutfakta her şey hazırdır; size sadece yemek yapıp müşterilerinize sunmak kalır. Tencereyi, ocağı, mutfak malzemelerini dert etmenize gerek yoktur (alt yapı ve platform yönetimi), sadece menüyü (uygulama) oluşturursunuz.
- Özellikler: Sunucu, işletim sistemi, veri tabanları, güvenlik gibi altyapı bileşenleri bulut sağlayıcısı tarafından otomatik olarak yönetilir. Siz sadece kodunuzu geliştirir ve platforma yüklersiniz.
- Avantajlar: Geliştirme süreci çok daha hızlıdır. Altyapıyla uğraşmadan uygulamanızı geliştirebilir, test edebilir ve dağıtabilirsiniz. Ayrıca ölçeklenebilirlik ve bakım gibi konular sağlayıcı tarafından halledilir.
- Dezavantajlar: Kontrol seviyesi sınırlıdır. İşletim sistemi ya da altyapı üzerinde doğrudan kontrol sahibi değilsinizdir. Özelleştirme seçenekleri daha kısıtlı olabilir.
PaaS Geliştirme Süreci:
- Uygulama Geliştirme: Geliştirici, bir IDE veya doğrudan bulut tabanlı bir araç kullanarak uygulamasını yazar. Tüm işletim sistemi, sunucu ayarları PaaS platformu tarafından halledilir.
- Veri Tabanı Entegrasyonu: Çoğu PaaS, yerleşik veri tabanı yönetim sistemleri ile birlikte gelir. Geliştirici, veri tabanını manuel olarak kurmaz; platform, uygulamanızın ihtiyaç duyduğu veri tabanını sağlar ve yönetir.
- Uygulama Dağıtımı: Uygulama sadece birkaç tıklama ile platforma yüklenir ve yayına alınır. Platform, altyapıyı otomatik olarak ölçeklendirdiği için ek bir işlem yapmanıza gerek kalmaz.
- Otomatik Bakım: Yedekleme, güncellemeler, güvenlik yamaları gibi işlemler bulut sağlayıcısı tarafından otomatik olarak yapılır.
PaaS ve IaaS Arasındaki Temel Farklar:
- Kontrol Düzeyi: IaaS size tam kontrol sağlarken, PaaS daha kısıtlı bir kontrol sunar. IaaS’de sunucu seviyesinden işletim sistemine kadar her şeyi siz yönetirsiniz. PaaS’de ise altyapının büyük kısmı sağlayıcı tarafından yönetilir.
- Kolaylık vs Esneklik: PaaS, kullanımı çok kolaydır ve uygulama geliştiriciler için büyük hız sağlar. Ancak, IaaS daha esnektir ve sistem yapılandırmasında tam kontrol imkânı sunar.
- Yönetim Yükü: IaaS’de altyapının yönetiminden siz sorumlusunuzdur. PaaS’de bu yük büyük oranda bulut sağlayıcısına devredilir.
Hangi Durumda Hangi Model Kullanılmalı?
- IaaS: Uygulamanızın çok özel yapılandırmalar veya donanım gereksinimleri varsa, IaaS kullanmak daha mantıklı olabilir. Örneğin, bir oyun sunucusu çalıştırmak ya da yüksek derecede özelleştirilebilir büyük veri uygulamaları geliştirmek için IaaS kullanabilirsiniz.
- PaaS: Eğer bir uygulamayı hızlı bir şekilde piyasaya sürmek ve altyapı ile uğraşmamak istiyorsanız, PaaS en uygun çözüm olabilir. Genellikle web uygulamaları ve API geliştirme için tercih edilir.
Anlamak İçin Örnek Sorular:
- IaaS ve PaaS modelleri hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?
- Sanal makineler, konteynerler veya mikroservisler ile daha önce çalışma deneyiminiz oldu mu?
- Bir veri tabanı ya da ağ altyapısını kendiniz kurduğunuz projeler üzerinde çalıştınız mı?
Bu süreçlerde kullanılan altyapı ve uygulama yönetim araçları hakkında daha fazla detaylandırma yapmak gerekirse, hangi alanlarda eksikleriniz olduğunu belirlemek için sorularınıza göre ilerleyebiliriz.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.